Defne Şahin’in Yollarda Mırıldandığı Şiirler
Yaşadığımız sanal dünyada video sitelerinin algoritmaları tıpkı sokakta bir kafe ya da müzik marketten kulağımıza çarpan müzik gibi karşımıza hiç tanımadığınız sanatçıları çıkarabilmekte… Berlin’de doğup büyüyen ama kökenleri Anadolulu olan olan Defne Şahin’i youtube’un karşımıza çıkardığı gibi…
Kendisini ses sanatçısı ve besteci olarak tanımlayan Defne Şahin’in bu satırlara konu olan iki albümü de şiirle beslenen çalışmalardan oluşmakta. 2011 yılında yayınlanan ilk albümü “Yaşamak” biri Ülkü Tamer’e diğer tüm şiirlerin Nazım Hikmet’e ait olduğu bestelerden oluşmakta. Sanatçının 2016 yılı albümü “Unravel”de ise William Shakespeare ve Emily Dickinson’a ait şiirler yer almakta.
Kendisiyle yaptığım kısa söyleşiye geçmeden önce bestecilik yeteneği ve vokal tarzıyla Avrupa sahnelerinde saygın bir yer edinen Defne Şahin’i kısaca tanıyalım.
Berlin’de doğup büyüyen, daha sonra Türkiye, İspanya, Brezilya ve son olarak da New York’ta yaşamını sürdüren Şahin, bu çok kültürlü ortamlarda yaşamasıyla internet sitesinde yer alan biyografisinde dediği gibi “jazz, bossa nova, pop ve Akdeniz halk ezgilerini müziğinin doğal boyutları haline” getirmiş.
Sanatçı Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Escola Superior de Música Barcelona’da jazz müziği şan öğrenimi görmüş. David Friedman, Judy Niemack, Kurt Rosenwinkel, John Hollenbeck, Julia Hülsmann ve Carme Canela’dan dersler almış. 2014 yılında New York’ta Manhattan School of Music’te Vocal Jazz Performance dalında mastır eğitimini tamamlamış.
Avrupa, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Afrika’da birçok jazz kulübü ve festivallerde konserler veren sanatçı kariyeri boyunca Shai Maestro, Jay Clayton, Elias Stemeseder ve Joe Sanders gibi dünyaca üne sahip müzisyenlerle sahne de almış.
Defne Şahin “Yaşamak – to live with the words of Nâzım Hikmet” adını verdiği ilk albümü ile Almanya’da, tanınmış jazz dergisi Jazz Thing’in Next Generation dizisinde, “Başarılı bir kariyerin başlangıcı” gibi övgüler almış.
Albüme ismini veren “Yaşamak” parçası değerli şairimiz Nazım Hikmet’in “Davet” isimli şiirinden alınmış bir dörtlüğü içermekte…
Davet / Nazım Hikmet Ran
…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…
Onbir adet Nazım Hikmet şiirinin bestelendiği albümde Zülfü Livaneli’nin bestelediği .“Asya Afrika Şarkısı” ve “Güneş Topla Benim İçin” parçaları dışında tüm besteler Defne Şahin’e ait. Bilindiği gibi “Güneş Topla Benim İçin” şiirinin şairi ise Ülkü Tamer.
Güneş Topla Benim İçin / Ülkü Tamer
Seheryeli çık dağlara / Güneş topla benim için / Haber ilet dört diyara / Güneş topla benim için
Umutların arasından / Kirpiklerin karasından / Döşte bıçak yarasından / Güneş topla benim için
Yazdan kıştan ilkbahardan / Mahpuslardan dört duvardan / Doludizgin sevdalardan / Güneş topla benim için
Seheryeli yâr gözünden / Havadaki kuş izinden / Geceleyin gökyüzünden / Güneş topla benim için.
New York’ta kaydedilen ikinci albümü “Unravel”in yapımını Arjantinli piyanist ve besteci Guillermo Klein üstlenmiş. Şahin’e bu albümde kendisine enstrümanlarıyla Fabian Almazan, Petros Klampanis ve Henry Cole eşlik etmiş.
Defne Şahin’İn bestecilik dışında söz yazarlığını da gördüğümüz bu albümde William Shakespeare, Emily Dickinson gibi dünyaca ünlü şairlerin yanında Arjantinli şair, romancı ve yazar Jorge Consiglio’yo da yer almakta.
- Sonat / William Shakespeare
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
Defne Şahin’e Kendine sorduğum ilk soru albümlerinde çokça yer verdiği şiirlere olan sevgisinin nasıl başladığıydı…
“Şarkı sözleri üzerinden şiirleri sevmeye başladım. Çünkü çocukluğumdan beri Sezen Aksu’yu, Zülfü Livaneli’yi dinlerken sözlere de önem veriyor, onlar üzerine hayaller kuruyordum, resimler görüyordum. Şarkıların sadece müziğini değil sözlerini de çok önemli buluyordum. Kendim ilk şarkı bestelemeye başladığımda kendi sözlerimi yazmak için cesaret bulamadım. Onun için şiir kullanmak ve bestelemek istedim… İlk önce Nazım Hikmet’in “Dünyayı verin Çocuklara” adlı şiiri aklıma gelmişti. Bu şiiri şarkı olarak ilk defa duymuştum. Böylece Nazım Hikmet şiirlerini okumaya başladım. Çok beğendim onları, ilham verdi bana. Ve öylece tüm bir albüm çıkardık… Artık ben kendi sözlerimi yazmaya başladım, fazla şiir kullanmıyorum, kendim besteliyorum ama mutlaka ileride başka şiirler kullanabilirim. Şiir bestelemek benim için çok güzel bir çalışma çünkü başkasına ait fikirleri kullanmak beni başka yönlere götürüyor, müziğime değişik renkler katıyor müzikal dilime…
Dünyayı Verelim Çocuklara (Nazım Hikmet)
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne / allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar / oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında / dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi / hiç değilse bir günlüğüne doysunlar / bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı / çocuklar dünyayı alacak elimizden / ölümsüz ağaçlar dikecekler
Defne Şahin çok naif, yumuşak bir vokal ve scat tekniğine sahip . Bu tarzı ile şiirlerin lirik yapısına çok uyumlu besteler yapmakta.
“Şiirler bestelerken vokal tekniğimi fazla düşünmüyorum. Normalde şiir sözleri aklımda oluyor, kafamda gezdiriyorum. Bazen bir melodi, akor yada ritm geliyor aklıma ve piyanoda beste yapıyorum. Yollardaysam şiir sözleri düşününce bazen bir melodi geliyor ve hemen telefona kaydedip piyano başında geliştiriyorum.”
Genç sanatçı İstanbul Nardis Jazz Kulüpte ünlü tiyatrocumuz Genco Erkal’le aynı sahneyi de paylaşmış…
“O konseri çok iyi hatırlıyorum. 2012 yılıydı. Türkiye turnesindeydim. “Yaşamak” adlı albümümün tanıtım konserleri olyordu. New York ve Berlin’den oluşan grubumla Türkiye’ye geliyorduk . Nardis’te o akşam büyük bir sürpriz oldu çünkü bilmiyorduk Genco Erkal’ın geleceğini, kimse bize söylememişti. Sahnede söylerken, kendisini ve Meral Çetinkaya’yı seyircilerin arasında gördüm ve çok sevindim tabiki. Biraz heyecanlandım açıkçası. Sonra konser arasında onların yanına gittim, tanıştık. Daha önce tanışmamıştık. Benim için çok önemli bir duyguydu, beni dinlemeye gelmişlerdi. Fazıl Say’ın “Nazım Oratoryosu”ndaki gibi bir ortam gerçekleşebilirdi. Ben de Genco Erkal’a sordum. Bizimle sahne almak ister mi diye. “Evet” dedi, çok mutlu olduk. Çok özel bir durum oldu benim için. Hep hatırlıyorum o geceyi. “Bugün Pazar” şiirini okudu, ondan sonra biz parçayı çaldık.”
Defne Şahin ikinci albümünde bir şiirine yer verdiği Emily Dickinson ile özel bir bağ kurmuş…
“Emily Dickinson’ın şiirlerinde direkt bir ton var. Nazım Hikmet’in şiirlerine benzer çok açık, kolay sözleri kullanıyor. Kendisi biraz depresif, yalnız, çekingen ve odasına kapanık bir yaşam yaşamış. Ama bu şiirde bir umut var, bir güç var. Bu şiiri çok beğenmiştim… “Kalp Onu Unutucağız” diye bir şiir yazmış. Bu şiirinde sessiz ve samimi bir ortam var. Ben New York’ta yaşarken bu şiiri bestedim. Benim de küçük bir piyanolu ortamım vardı. Bestlerimin çoğu orada oluştu. Emily Dickinson’ı odasında bu şiiri yazarken düşünüyordum. Benim sesim bu parçada Emily’nin “düşünceleri” gibi, kontrbas da “kalbi” gibi bestelendi. Sadece bu iki enstrüman var zaten parçada.”
Kalbim Unutacağız Onu (Emily Dickinson)
Kalbim, unutacağız onu, / Bu gece, sen ve ben / Ben ışığı unutayım, / Onun sıcaklığını sen.
Unuttuğun vakit, söyle bana, / Ola ki düşüncem donar. / Acele et, oyalanırken sen, / Hatırlayabilirim tekrar.
Avrupa sahnelerinin ünlü caz yapımcısı Julia Hülsmann’ın “Defne Şahin olağanüstü güzel hikayeler anlatıyor şarkılarında. Nâzım Hikmet’in bestelenmiş şiirleri bunlar. Bu güzel lisan ve Defne’nin duru sesi büyüleyici. Şarkıların içiçe geçmiş armonik yapısı ile melodilerine eklenen sürpriz groovelar her şarkıyı, dilini anlamasam da, beni içine çeken ayrı bir dünyaya dönüştürüyor…” diyerek onurlandırdığı sanatçı bakalım yolculuklarında hangi şiirleri kalbine dolayacak ve ortaya birbirinden güzel besteler çıkacak…